Sanal Kantin
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sanal Kantin


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Tarihten bilinmeyenler..

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
--pEsS--
ModeratöR
ModeratöR
--pEsS--


Erkek
Mesaj Sayısı : 606
Yaş : 33
Nerden : " ÇayıRağZı "
Hobileriniz : klasik şLr işte
Lakap : mr.TopaL
Kayıt tarihi : 24/07/08

Tarihten bilinmeyenler.. Empty
MesajKonu: Tarihten bilinmeyenler..   Tarihten bilinmeyenler.. EmptyCuma Ağus. 08 2008, 10:36

Kendinizi Türklere Emanet Edin

16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin gelişme yolu üzerinde direnmiş ve Türkorduları ile savaşa tutuşmuş olmasından dolay Katolik Avrupa tarafındankendisine "Hıristiyanlığın şövalyesi" ünvanı verilen Boğdan Beyi BüyükStefan'ın ölüm döşeğin de, evlatlarına gayet ibretli bir şekilde:

"Belki de yakında himayeye muhtaç olacaksınız Asla Rus'a yanaşmayın.Haindir, sizi yok eder. Fakat kendinizi Türklere emanet edin. Adil vemerhametlidirler" diyerek nasihat ettiğini …(2)

Talan Edilen Mirasımız

Şanlı Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazinin mübarek anası HaymeHatunun Domaniç’teki türbesini ulu hakan Abdülhamid Han'ın, ecdadınahürmetinin ifadesi olarak büyük bir itina ile tamir ettirippencerelerini atlas perdelerle kaplattırdığını ve zeminini de Herekedokuması muhteşem bir halı ile, döşettiğini . . .

Daha sonraları iş başına gelen Halk Partisi döneminde ise o muhteşemhalının türbeden gasp edilerek, partinin İnegöl ilçe yöneticilerininkapılarına paspas yapıldığını ve atlas perdelerinin de kaymakamlıkbinasında kullanıldığını... (3)

Ecdadımızın Silinmez İzleri

1976 yılında Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde, deniz suyunu tatlı suyaçeviren bir tesisin açılışından sonra meslektaşları ile sohbete girişendönemin Türkiye Büyükelçisi Necdet Özmen'in bir ara söze: "Bu SuudiArabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisidir" diye başlaması üzerine

Fransız Büyükelçisinin hayretler içinde kalarak:"No... Sör... Bu SuudiArabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisi değildir. İlki Osmanlılar'ın1800.lü yılların sonunda yaptığıdır" diyerek ecdadımızın eşsizmirasından habersiz yaşayan elçimizi mahcup ettiğini ,,(4)

Bitmeyen Osmanlı Sevgisi

Balkanlar'dan Orta Doğu'ya kadar büyük bir coğrafyanın 1. CihanSavaşından sonra elimizden çıkmasına rağmen, o topraklarda yaşayanhalkın hala büyük bir hasretle "Osmanlı, Osmanlı " diye sayıkladığını ..

Budapeşte'den gelen bir yazarımıza bir Boşnak,ın'. "Madem ki İstanbul'agidiyorsun Allah aşkına o şehrin toprağını benim için öp Allah benimcanımı İstanbul'u görmeden almasın!" dediğini Trablusgarp'daki ihtiyarCezayirlilerin , boyunlarına muska diye Osmanlı parası taktıklarını…(5)Biliyor muydunuz.

Avrupa'da Akıncı Korkusu

1534 yılında Viyana'daki St. Stephen Katedrali'nde. Osmanlıakıncılarının yaklaştığını görüp çan çalarak haber vermekle vazifelibir memuriyetin ihdas edildiğini ve bu memuriyetin ancak 1956 yılında,Viyana Belediye Meclisince. Artık bir Osmanlı tehlikesi kalmadığından,bu vazifenin lüzumu yoktur" diye bir karar alınarak iptaledildiğini...(6)

Cennette Yer
Osmanlı Devleti'nin zirvelerde şahlandığı, akıncılarının Avrupaiçlerinde at oynattığı bir dönemde. kilisede bir papazın vaazverirken"Dünya hakimiyetinin Türklere fakat Cennet'in de kendilerineait olduğunu... " söylemesi üzerine. bu taksime aklı yatmayan cemaattenbazılarının büyük bir ümitsizlik içinde: "Dünyada bizi yurtlarımızdançıkaran Türkler hiç Cennet'te yer bırakırlar mı?" dediklerini...(7)

Batışın Remzi
Yükseliş dönemimizin ruhunu yansıtan mütevazı Topkapı Sarayınakarşılık, yıkılışımızı remzeden Varsay taklidi Dolmabahçe SarayınınAvrupa'dan borç alınan para ile, 9 ton altın ve 41 ton gümüşkullanılarak inşa edildiğini... (

Şefzade'nin Dolmabahçe Sefası
İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemde, oğlu Ömer İnönü nüngerek talebelik gerekse daha sonraki yıllarda koskoca DolmabahçeSarayını ikametgah olarak kullanıp, yattığı bir oda için bütün sarayınkaloriferlerini yaktırdığın ve ayrıca bu şefzadenin sarayda kadınlıkızlı gece alemleri düzenlediğini...

Bütün bu olanların dönemin Millet Meclisinde ciddi tartışmalara yolaçtığını ve o gün mecliste bulunan baba İnönü nün kulaklığı takılıolduğu halde müzakereleri işitmemezlikten geldiğini (9)

Ağaca Asılan Zekat Parası
Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir Müslümanın. günlerce dolaşıp yıllık zekatını verebileceği fakir birini arayıp bulamadığını

Bunun üzerine zekatının tutarı olan parayı bir keseye koyarak Cağaloğlu'ndaki bir ağaca asıp, üzerine de:

"Müslüman kardeşim, bütün aramalarıma rağmen memleketimizde zekatımıverecek kimse bulamadım. Eğer muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al"diye yazdığını..

Ve bu kesenin üç ay kadar o ağaçta asılı kaldığını (10)

Nebiler Sultanı nın Güzellikleri

Aşk bahçesinin yanık bülbülü Hazreti Mevlana'nın, Peygamberimiz'in (sav) üstün vasıflarıyla alakalı olarak:

Nebiler Sultanı'nın (sav) vasıflarının şerhini. eğer ben devamlı,durmadan söylesem, yüzlerce kıyamet geçer de o yine bitmez. "dediğini...

Sahabi efendilerimizden Amr bin As'ın (ra): "Benim gözümdeResulullah'dan (sav)daha sevgili, benim gözümde Ondan daha büyük birkimse yoktur. Ne var ki, Ona olan tazimimden gözüm doya doya Onabakamıyordu " dediğini. . .

İmam Kurtubi'nin de "Nebiler Nebisi'nin (sav) güzellikleri bizetamamıyla gösterilmemiştir. Gösterilmiş olsaydı, gözlerimiz Ona bakmayatakat getiremezdi " diyerek İki Cihan Saadet Güneş’inin güzelliklerinibir nebzecik olsun anlatmaya çalıştıklarını..(11)Biliyor muydunuz?

Osmanlı Arması


Merhum Necip Fazıl Kısakürek in 1954 lü yıllarda çıkardığı Büyük Doğumecmuasının bir sayısının kapağında, Osmanlı arması işlemeli sanateseri bir kumaş resmini yayınlayınca, "padişahlık propagandası yapmak "gibi saçma bir gerekçe ile derginin o sayısının toplatıldığını vekendisinin de suçlanarak mahkemeye sevkedildiğini

Necip Fazıl'ın mahkemede kendisini suçlayan savcıya gayet ibretli bir şekilde:

İçinde adalet işlerine bakılan bu binanın tepesinde aynı Osmanlı armasıvar Siz de mi padişahlık propagandası yapıyorsunuz?" diye haykırdığını(12) Biliyor muydunuz?

Pasaport Farkı

Şanlı Osmanlı Devleti'nin yıkılmasından sonra, son derece üzgün ihtiyarbir Ürdünlünün, elindeki yeni Ürdün pasaportuyla İsviçre sefaretinegiderek: "Herkes bu pasaportla alay ediyor Eskiden Osmanlı pasaportumvarken selam dururlardı. Ben Osmanlı teb'asıyım ne olur bunudeğiştirin" diye sefaret yetkililerine yalvardığını… (13)

Türk Köşesi

Devlet i Aliye yi Osmaniye'nin üç kıtada at oynatıp buyruk yürüttüğüihtişamlı dönemlerinde, Avrupa'da Türk hayat tarzı ve modasının çoktesirli hale geldiğini Evlerinde Türk köşesi bulundurmayan sosyetemensuplarının ayıplandığını (14)

Reformun Böylesi

0 zamana kadar sadece batılıların kendi aralarında düzenledikleribalolara, yanlış batılılaşma hareketinin bir parçası olarak Türk devletadamları da katılınca 11829), baloda bulunan bir Fransız kadınınoldukça doğru bir teşhiste bulunarak Türkler reforma, bitirmelerigereken yerden başladılar dediğini ...(15)

Birinci Dünya Savaşının Vahşet Yılları


Birinci Dünya savaşı sıralarında Musul'da halkın açlıktan perişandurumlara düşüp hergün sokaklarda kadın-erkek çocuk-ihtiyar birçokinsanın inleye inleye ölüme gittiklerini ve buna bir çarebulunamadığını…

Açlıktan ölen bu zavallı çocukların etlerini kasap dükkanlarında koyunve kuzu eti diye satan veya aşçı dükkanlarında pişirip halka yedirmevahşetini gösteren on-oniki kişinin idam edildiğini . (16)

Amerikan Yardımı (!)

Truman doktrini çerçevesinde Amerika Birleşik Devletleri'nden aldığımız69 milyon dolar askeri yardım ile elde edilen askeri techizatın bakımıiçin ABD'ye her yıl 400 milyon dolarlık bakım ve ithalat parasıharcaması yaparak ne kadar karlı bir anlaşma (!) yaptığımızı (17)

Hayal Müessesesi
Teb'asını "Emanetullah" olarak gören Osmanlı Devleti'nde, akılhastalarına bimarhanelerde son derece şefkatle muamele edilip cevizkaryolalarda, ipekli çamaşır ve çarşaflarda yatırılıp musiki ile tedaviedildiğini.

Aynı dönemde Avrupa'da ise, akıl hastalarının ruhuna şeytan girmiş denilerek diri diri yakıldığını. . (18/a)

İstanbul'daki bimarhaneleri giren Mongeri Pere'nin: "Burası Avrupa'nınasırlar sonra tahayyül edeceği bir hayal müessesidir dediğini veOsmanlı'nın uyguladığı bu musiki ile tedavi metodunun ABD'de ancak 1956yılında uygulamaya geçebildiğini (18/b )

Üçüncü Dünyanın Kobayları

Batıda ilaç üretmekle ilgili yönetmeliklerin son derece ağır olup, birilacın piyasaya çıkarılmadan önce kobaylar üzerinde yeterince denemeyapılması gerektiğini ve bunun ise uzun ve pahalı bir süreç olduğunu .

Buna çare bulan batılı hümanistlerin(!), yeni geliştirdikleridenenmemiş ilaçları üçüncü dünya ülkelerine pazarlayarak hem parakazanıp, hem de milyonlarca gönüllü kobay üzerin de ilaçlarınıdenediklerini

İlaç iyi çıktığı takdirde mallarını batıda pazarladıklarını, kötüçıktığında ise foyası çıkana kadar üçüncü dünya ülkelerine satmayadevam ettiklerini . . (19)

İçi Yivli Toplar ve Ecdadımızın Sızlayan Kemikleri

Yavuz Sultan Selim Han'ın Ridaniye Savaşı'nda, ileri görüşlü babasıSultan II Bayezid' ın icadı olan "içi yivli topları kullanarak büyükbaşarılar elde ettiğini..

Bugün ise bizlerin hala II Bayezid'in bu büyük icadını tarihkitaplarımızda: "Yivli top 1868 de Almanlar tarafından icad edildi"diye okutma gafletini göstererek ecdadımızın kemiklerinisızlattığımızı.. (20)

Tanzimat Dönemi Ordusu

II Mahmut döneminde Osmanlı ordusunun modernleştirilmesi içindanışmanlıkta bulunan Alman komutanı Helmuth von Moltke'nin Tanzimatdönemi ordusunun halini

"Bu ordu: kaputları Rus, talimatnameleri Fransız, tüfekleri Belçika,sarıkları Türk, eğerleri Macar, kılıçları İngiliz ve öğretmenleri hermilletten, Avrupa sisteminde bir ordudur" diyerek tarif ettiğini .(21)

Milletlere Göre Fiyat Farkı


Osmanlı'nın son döneminde (1850) İstanbul'da uzun yıllar kalmış birbatılı tarihçi olan M A Ubicini'nin şehirde yaşayan değişik milletlerinkarakter yapılarını öğrendikten sonra, hatıralarında:

"Bir kaide olarak, Ermeni ye istediği paranın yarısını, Ruma üçtebirini, Yahudi ye dörtte birini veriniz. Fakat bir Müslümanla alışverişettiğiniz zaman istediği fiyattan emin olunuz ve istediğiniveriniz"diye yazdığını… (23)

Batıda ve Osmanlı'da Yalan

1717 - 1718 yılları arasında İstanbul' da İngiliz elçiliği yapanG.Montagu nun hanımı Lady Montagu nun Osmanlı toplumundaki ticaretahlakı ile alakalı hatıraların da, oldukça enteresan bir şekilde:

"İngiltere'de yalancılar yaptıklarıyla öğünürler.

Burada ise (Osmanlı'da) yalan söylediğinden emin olunduğu zamanyalancının alnına kızgın demir basılıyor. Bu kanun eğer bizdeuygulanırsa ne kadar güzel yüzün bozulduğu, ne kadar kibar sınıfınamensup kişilerin kaşlarına kadar inen peruklarla dolaşmaya mecburkaldıkları görülür. diye yazdığını… (24)Biliyor muydunuz?

Marks'ın Hayranlığı
Şeyh Şamil liderliğindeki Kafkas halkının, istilacı Ruslara karşı olanistiklal savaşlarında göstermiş oldukları büyük direniş karşısında KarlMarks' ın:

"Hürriyetin nasıl elde edilmesi lazım geldiğini Kafkasya dağlılarındanibretle öğreniniz. Hür yaşamak isteyenlerin nelere muktedir olduğunugörünüz. Milletler, onlardan ders alınız. .. " diyerek hayranlığınıitiraf etmek zorunda kaldığını... (25)

Osmanlı Devleti'nde ağaçlara çok kıymet verilip koruma altınaalındığını . . . Sultan ll. Abdülhamid devrinde, Belgrad ormanlarınazarar verip ormanı tahrip ettikleri için bir köyün kitle halinde sürgünedildiğini. . .(26)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sanalkantin.yetkinforum.com
 
Tarihten bilinmeyenler..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Sanal Kantin :: Sanal Kantin Genel :: Tarih-
Buraya geçin: